Kur’an’da, kader konusu bazen Allah’ın iradesine bakan yönüyle, bazen de insanın iradesine bakan yönüyle ele alınmaktadır. “Biz ona yolu gösterdik; (artık o) ya şükredici olur ya da nankör. (İnsan, 3)” ve “De ki: ‘Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin…’(Kehf, 29)” gibi ayetler, insan iradesini, hürriyetini ve sorumluluğunu vurgulamaktadır. Ancak, “Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.(İnsan, 30)” ve “Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın. (Kehf, 18)” gibi âyetler de İlahî iradenin esas ve belirleyici olduğunu vurgulamaktadır.
Konu ile ilgili ayetler incelendiğinde, hem insanın “dileyebilen” bir varlık olduğu, hem de bu dilemenin varlık planına çıkmasının “ilahî dilemeye/iradeye” bağlı olduğunun vurgulandığı görülmektedir. Buna göre, hayrı da, şerri de yaratan Allah, doğru yolu talep eden kullarını hidâyete erdirmekte, ancak, “…Allah, zalimler topluluğunu hidâyete erdirmez. (Ali İmran, 86)” hükmünce, kötü yolu tercih edenleri de hidayete erdirmemektedir.
Herşeyin doğrusunu O bilir.
Dr. Naim Tatlıcı
(5628)
(5628)
View Comments
ALLAH’IN DİLEMESİ NEDİR?
Yunus suresi
100-ALLAH izin vermeden hiç kimse inanamaz. O, azabı akıllarını kullanmayanlar üzerine verir.
-ALLAH’ın izin vermesi veya dilemesi, O’nun KANUNLARIDIR.
Yunus suresi-100. Ayetin ikinci cümlesi ALLAH’ın izin vermesinin ne olduğunu çok güzel açıklamış. ALLAH’ın kullarına izin vermeyi dilemesi kimler üzerine gerçekleşiyor? Akıllarını kullanıp, akıllarıyla ALLAH’ın varlığını ve Kuranın doğruluğunu idrak edebilenlere ve kibirlerini yenip idrak etmek isteyenler için gerçekleşiyor. Yani, ALLAH’ın dilemesi keyfi bir dileme olmayıp, kanunlarına bağlı. Nisa suresi-147, Ayette de, ALLAH’ın kanunlarına uyup iman edenlere karşılıklarının verileceği açıkça yazılmış.
Nisa suresi
147-Eğer siz şükreder ve iman ederseniz ALLAH size ne diye azap edecek? ALLAH şükrün karşılığını verendir ve bilendir.
Tekvir suresi
29-ALLAH dilemedikçe, siz bir şey dileyemezsiniz.
-İnsanların yaptıkları her şey, iyilikler ve kötülükler ALLAH’ın kanunlarına uygundur. Atılan bir taş dahi yere ALLAH’ın dilemesine yani kanunlarına uygun olarak fizik formüllerine uygun olarak düşer.Evrende de her şey O’nun kanunlarına uygun olarak hareket eder.O’nun kanunlarına göre her şey zıtlarıyla beraber var olur. İyilikler de , kötülüklerle beraber varolurlar. (0=+1-1)Ancak bu durum ALLAH’ın, insanların işledikleri kötülüklerden razı olduğu anlamına gelmez. Nisa suresi-36. Ayetin yazdığı gibi ALLAH kibirlenenleri nasıl sevmiyorsa, büyük günahlarda ısrar edenleri de sevmez.
Ankebut suresi
21-Dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder. O’na döndürüleceksiniz.
Fussilet suresi
46-Her kim iyi bir iş yaparsa, kendi lehine yapmış olur. Kim de bir kötülük yaparsa, kendi aleyhine yapmış olur. Rabbin kullara zulmedecek değildir.
Ankebut suresi 21. Ayet ve Fussilet suresi-46. Ayetler dileme kelimesinin, ALLAH’ın kanunları olduğunu açıkça yazmış.. Kanunlarına uyup, O’na inanarak iyi işler işleyenlere merhamet edip cennetle mükafatlandırıyor. Bunun zıttını yapanlarda azap görüyorlar.ALLAH’ın azap dilemesi, inkar ve kötülük işleyenler için gerçekleşiyor.
İbrahim suresi
27- ALLAH iman edenleri dünya hayatında da ahirette de sağlam söz üzere kararlı kılar. ALLAH zalimleri ise saptırır ve ALLAH dilediğini yapar.
ALLAH’IN HİDAYETE ERDİRMESİ NEDİR?
Şura suresi
13-‘’Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa(mezheplere) düşmeyin’’ diye ALLAH’ın Nuh’a, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi dinde şeriat olarak koymuştur.Fakat müşrikleri davet ettiğin bu din, onlara zor gelmiştir. ALLAH dilediğini kendisine seçer.Kendine yöneleni de hidayete erdirir.
Zümer suresi
17-18-Şeytana kulluk etmekten sakınanlara ve ALLAH’a yönelenlere müjde var.Sözü dinleyip de en güzeline uyan kullarıma müjdele. Bunlar, ALLAH’ın kendilerine hidayet ettiği kimselerdir;akıl sahipleri de bunlardır.
Fussilet suresi
17-Semud'a gelince; Biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü(imansızlığı) hidayete tercih ettiler. Böylece kazandıkları şeyler yüzünden onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakalayıverdi.
-Hidayetin ne olduğunu Şura-13. Ayette ALLAH, ‘’Kendine yöneleni hidayete erdirir’’ cümlesiyle gayet güzel açıklamış.Hidayete erdirme, insanı inandırma anlamında olmadığı gayet açıktır.İnançtan inkardan ve işledikleri kötülüklerden insanlar kendileri sorumludur.Hidayete erdirme, aklını kullanarak ALLAH’a inananlara din yolunda ilerlemeleri için yardım etme manasını ifade etmektedir.İstisna durumlarda bunun zıddı da olur.Yani inanan bir insan aklını kullanmaz ve nefsine yenilerek büyük günahlara dönerse, ALLAH hidayeti keser.Ancak, biz nasıl istinaları söylemiyorsak, ALLAH’da söylemez.Örneğin, iyi bir insanın bazı kötü huyları söylenmez ve o , iyi bir insandı denir.
(www.isikdamlalari.com)