Şekil-1. Kavuşum Durumu [Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı]
Tablo-1. Kavuşum ve Rüyete Göre Oruca Başlama Durumu
Kavuşum Zamanı | Rüyet Zamanı | Kavuşumu esas alan İslam ülkelerinde Oruca Başlama Zamanı | Rüyeti esas alan İslam ülkelerinde Oruca Başlama Zamanı |
30 Ağustos 2008 (21:59) | 31 Ağustos 2008 (12:31) | 31 Ağustos 2008 | 1 Eylül 2008 |
Yukarıda yer verilen sebepler incelendiğinde, siyasi nitelikte olabilecek gerekçeler dışında, temeli dini metinlerin farklı yorumlanmasına dayanan teknik değerlendirme farklılıklarının kameri ayların tespitinde farklılıklara yol açtığı görülmektedir. İslam ülkeleri arasındaki söz konusu ihtilafın giderilmesine yönelik çeşitli çözüm önerileri sunulmaktadır. Küresel birlikteliğin yakalanabilmesi için, Ay’a bağlı olarak gün değişiminin gerçekleşeceği tarih değiştirme çizgisinin[4] belirlenmesi ve üzerinde ittifak edilmiş standart bir yöntemin ivedilikle belirlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ortaya çıkan farklı uygulamaların esas nedeni, İslam dünyasında tüm Müslümanların tabi olacağı bir üst otoritenin mevcut olmaması olarak gözüküyor. Bu durumda, Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın ifadesiyle, “çoğunluk Ramazan niyetiyle oruç tutarken, alenen, topluluk içinde oruç bozmak da mekrûh” olduğundan ve ihtilaf-ı metâliye itibar etmeyi uygun gören bir kısım âlimlerin de içtihadı olduğu göz önüne alarak, ittifak sağlanana kadar fitne çıkmaması için kişinin bulunduğu ülkedeki uygulamaya tabi olması en makul yol gibi duruyor.
(12231)
kez okunmuştur.[1] Ayın görülebilir hale gelmesi için, Ay’ın kavuşum doğrultusundan 12o ayrılması (bu süre 20 saati aşmaktadır) ve Güneş battığı anda hilalin ufuk yüksekliğinin 10o olması gerektiğini savunan görüşler de bulunmaktadır. Ayrıca (atmosfer şartları, gözlemci hataları, görülebilirliğin küresel değil yerel olması gibi faktörler dikkate alınarak), belirtilen şartların sağlanmasının, Ay’ın yeryüzünün her yerinden görülebilmesini garanti etmediğini ifade etmekte yarar bulunmaktadır.
[2] Prof. Dr. Faruk Beşer, rüyete dayanmayı “yarım zahirilik” olarak nitelemekte ve yeni ayın kavuşumla beraber başlatılmasının hem naslara aykırı olmadığını, hem de ilmin gereği olduğunu savunmaktadır.
[3] İslam ülkeleri arasında olan bu ihtilafın çözümü amacıyla, 27-30 Kasım 1978 tarihinde 20 Müslüman ülkenin katılımıyla İstanbul’da “Ru’yet-i Hilâl Konferansı” düzenlenmiştir. Konferansa şu ülkelerden delegeler katılmıştır: Afganistan, Bahreyn, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Endonezya, Fas Krallığı, Haşimi Ürdün Krallığı, Irak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kuveyt, Lübnan, Malezya, Orta Asya ve Kazakistan (Sovyetler Birliği), Pakistan, Sudan, Suudi Arabistan Krallığı, Tunus, Türkiye. Ayrıca, Brüksel İslam Merkezi, Paris İslam Merkezi ve Rabitatu’l-Alemi’l-islami de temsil edilmiştir. Söz konusu bu konferansta alınan kararların üçüncü maddesine göre;
“a) İçtima’dan (kavuşum) sonra Ay ile Güneş’in açısal uzaklığı 8 dereceden az olmamalıdır. Bilindiği üzere rüyet, 7 ile 8 dereceler arasında başlamaktadır. 8 derecenin esas alınmasında, ihtiyat bakımından görüş birliğine varılmıştır.
b) Güneş’in batışı anında Ay’ın ufuktan yüksekliğinin açısal değeri, 5 dereceden az olmamalıdır.” Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan takvimlerde bu kararlar esas alınmaktadır.
[4] Güneşe göre günün başlangıcı, uluslararası tarih değiştirme çizgisinde (180o doğu-batı boylamı/180. meridyen) gerçekleştirilmektedir. Bu çizgi, o bölgedeki ülke sınırlarına göre çizildiğinden, 180o doğu meridyeni ile birebir çakışık değildir. Tarih değiştirme çizgisinin önemini, ilginç bir örnekle ortaya koymakta yarar var. Güney Pasifik’teki Samoa ada devleti, 1892 tarihinde, ABD ile zamansal yakınlığın fayda sağlayacağı düşüncesiyle tarih değiştirme çizgisinin batısında (ABD tarafında) yer almıştı. Bununla birlikte, Samoa’da Cuma günü yaşanırken, Yeni Zelanda Cumartesi gününü yaşıyor, Avustralya Pazartesi yeni bir haftaya başlarken, Samoa Pazar tatili yapıyordu. Zaman zarfında Samoa’nın Asya, Yeni Zelanda ve Avustralya ile ticari ilişkisinde artma gerçekleştiğinden, ülke, tarih değiştirme çizgisinin doğusunda yer alan Yeni Zelanda, Avustralya ve Asya tarafında geçmeye karar vermiş ve 29 Aralık 2011 tarihinden sonra 30 Aralık’ı atlayarak, 31 Aralık 2011’e geçmiştir.
(12231)