Tavâf, Tâife, Tayfa ve Tufân

Kök harfleri ط و ف olan “tâfe” fiili “bir yerin/şeyin etrafını dolaşmak, çevresini dönmek, sarıvermek” anlamına gelir. Türkçe’de bu fiilden türeyen, ancak birbiri ile bağlantısını bilmediğimiz birçok kelimeyi kullanıyoruz.

Usulüne uygun şekilde Kâbe’nin etrafında dönmeyi ifade eden tavâf ibadeti buradan gelir. Tavâf edenlere ise, “tâif-etrafını dolaşan” denir. Tâif aynı zamanda Arabistan’da bulunan bir şehir olup, adını “etrafının surlarla çevrilmiş” olmasından alır.

Tufân ise “çok şiddetli ve her tarafı kaplayan/sarıveren yağmur”u belirtir. Bu kelime, “Nuh tufânı”nın şiddetini harflerinde barındırıyor.

Tâifeyi ise, “bölük, zümre, grup, ekip, cemaat, takım” gibi anlamlarda kullanıyoruz. “Cin tâifesi” onlara biraz daha gizem katıyor. “Tâife-i nisâ” ise, kadınların “erkek milleti” salvosuna bir cevap oluşturuyor. Tayfayı hepimiz biliyoruz, ama tâife ile aynı kelime olduğunu herhalde pek azımız biliyor. Onu da, hem tâife anlamında, hem “Filanca ve tayfası” gibi bir kişinin “çevresinde gezenleri/dolaşanları/bulunanları” nitelemekte, hem de “gemi mürettebatı” için kullanıyoruz.

Dr. Erdinç Tekbaş

06/09/2022

(219)

kez okunmuştur.

(219)

Speak Your Mind

*