Zafer Ayı Ağustos, Fetih ve Pençe Harekâtı

Pençe, Farsça’daki penc“beş” kelimesinden gelmektedir. Yırtıcı hayvanların sivri tırnaklarının olduğu beş parmaktan mülhem pençe adını almıştır. Perşembe (penc-şenbe-beşinci gün) de aynı kelimeden Türkçe’ye geçmiştir. Avrupa dillerinde kullanılan penta ön eki de, Yunanca “pente”den gelmekte olup, o da Farsça “penc” ile aynı köktendir: Pentagon (beşgen, ABD Savunma Bakanlığının beşgen şeklindeki binası), pentatlon (beş dalda yapılan spor yarışması) gibi…

Söze neden pençeden başladık? Zafer ve fetih ayı Ağustos’u bitiriyoruz. Zafer kelimesi, “pençeleme, alt etme” anlamına gelir. Zafer, bir kartalın avını pençelemesi gibi düşmanı kıskıvrak yakalamaktır. Yahya Kemâl’in “İstanbul’u Fetheden Yeniçeriye Gazel” şiirinde yer alan “Vur pençe-i Alî’deki şemşîr aşkına (Vur Hz. Ali’nin elindeki kılıç aşkına), Gülbangi âsmânı tutan Pîr aşkına (Duası gökleri tutan Pîr aşkına)” beytindeki ruhu kuşanmaktır. Çevresindekiler “Sen muzaffer olacaksın” dediklerinde, Cengiz Han’ın ordusunu defalarca mağlup eden Celâleddin Harzemşah gibi “Bizim görevimiz seferdir, zafer Allah’a aittir” diyebilmektir.

Fetih ise, “açma” anlamına gelir. Aynı kökten gelen Fâtiha Kitabımızın “başlangıcı”, miftah “anahtar”, siftah “günün ilk alışverişi”dir. Fetih, kişi ile hakikat arasına girmiş engelleri kaldırmaktır.

Maddi zafer ve fetihler, manevi zafer ve fetihlerle taçlandırılmazsa hedefine ulaşamaz. Bu açıdan, esas zafer, insanları kötülüğün pençesinden kurtarabilmek, hakiki fetih de yüreklerin kilidini açabilmektir.   

Dr. Erdinç Tekbaş

31/08/2022

(256)

kez okunmuştur.

(256)

Speak Your Mind

*