- “Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Bir de demiri indirdik, onda hem çetin bir sertlik (büyük bir kuvvet), hem de insanlar için bir çok menfaatler vardır.… (Hadîd, 25)” Bu âyette, bir kuvvet vesilesi olan ve insanlara çeşitli faydalar sağlayan demirin bir nimet olarak yaratıldığından söz edilmektedir.
- Ancak, demir yeraltından çıkarılırken, âyette “demiri indirdik” tabirinin kullanılmasının hikmeti nedir? Demir, insanoğlunun kullandığı birçok aracın temel hammaddesidir. Tarih içinde demirden yapılan eşyaların kullanımının artmasıyla, ormanlar kesilerek tarıma açılmış, bol ürün elde edilmiş ve nüfus artmıştır. Demirden yapılan aletler tarımda hem verim artışını, hem de dolaylı olarak tarım toplumuna geçişi sağlamıştır. Demir, gelişme için günümüzde de önemini korumaktadır. Demir-çelik sektörü ülke ekonomisi ve sanayileşmede lokomotif sektör özelliğine sahip olup, tüm endüstriyel dallara girdi sağlamaktadır. Demir-çelik sektörünün, başta inşaat malzemeleri olmak üzere otomotiv, gemi, uçak, demiryolu ve vagon gibi tüm taşıt araçları ve akla gelebilecek tüm makine, cihaz ve eşya üretimine katkısı vardır. Bu açıdan, demir; sanatın esası, ilerlemenin kaynağı, kuvvetin vesilesi ve medeniyetin itici gücüdür. Diğer yandan, tüm bitkilerin, hayvanların ve insanların, yaşamak için demire ihtiyaçları vardır. İnsan vücudunda demir eksikliğinin yol açtığı kansızlık, en sık rastlanan kansızlık tipidir. Bu örnekler, demire ilişkin “…onda hem çetin bir sertlik (büyük bir kuvvet), hem de insanlar için bir çok menfaatler vardır…” ayetinin ortaya koyduğu hakikatı tasdik etmektedir.
- Zümer suresi 6. ayette yer alan “…Sizin için davarlardan sekiz çift indirdi…” ifadesinden de görüleceği üzere, “indirme” kelimesi, mecazî olarak nimetlerin lutfedilmesi, yaratılması gibi anlamlara gelmektedir. Veren el, alan elden üstündür. Cenâb-ı Hakk’ın nimetleri, yüce ve mânen yüksek mertebede olan rahmet hazinesinden geldiğinden, hayvanlar için kullanılan “indirdik” ifadesi bu manayı perçinlemiştir. Demire yönelik kullanılan “indirdik” tabiri ile de, demirin insanlar için çok büyük bir ilahi nimet olarak gönderildiği vurgulanmıştır.
- “İndirme”nin bahsedilen “nimet verme” anlamının yanısıra, fiziksel anlamından da bahsedilebilir mi? Buna göre, günümüzden yaklaşık 15 milyar yıl önce meydana gelen Büyük Patlama (Big Bang) sonrasında evrenimizde önce yalnızca hidrojen ve helyum atomları vardı. Daha sonra bu elementlerden oluşan ve Güneş’ten yüzlerce kat fazla kütleye sahip olan ilk yıldızlar, merkezlerindeki nükleer tepkimelerle silisyum, oksijen, azot, kalsiyum ve demir gibi öteki elementleri oluşturdular. Demirden daha ağır olan elementlerin oluşumu, çok büyük miktarda enerjiye bağlı olduğundan süpernova patlamalarıyla gerçekleşmiş ve yıldızların üretmiş oldukları ağır elementler, gerçekleşen süpernova patlamalarıyla uzaya saçılmıştır. Bu elementlerin karışmasıyla zenginleşen dev hidrojen bulutları çökerek, yeni yıldız kuşakları oluşturmuş ve çeşitli ağır elementlerce zenginleştirilmiş bir gaz ve toz bulutunun kütleçekim etkisiyle sıkışması ve topaklaşması sonucunda, yaklaşık 4,6 milyar yıl önce Güneşimiz doğmuştur. Güneşle birlikte Dünya’nın üyesi olduğu gezegenler ailesi de bu gaz ve toz bulutunun içinde oluşmuştur. Fred Hoyle ve arkadaşları 1946 yılında başladıkları araştırmalar neticesinde, ağır elementlerin yıldızlarda yaratıldığı sonucuna ulaşmışlardır. Demirin kâinatın büyük tezgahında hazırlanarak nimet olarak gönderildiği gerçeğini ifade eden bu bilimsel bulgunun, 1930’larda Lem’alar adlı kitabın 28. bölümünde herkesin çok rahat biçimde anlayabileceği biçimde ifade edildiğini görmek insanı hayrete düşürüyor: “..Belki Hâlık-ı Kâinatın tarafından rahmet hazinesinde ve kâinatın büyük tezgâhından ihzâr edilmiş bir nimet olarak, “Rabbü’s-Semâvâti ve’l-Arz” ünvân-ı haşmetiyle de küre-i arz sekenesinin hâcâtına medâr olmak için demiri inzâl etmiş…”
- Dünya’daki demirin büyük bölümü, Dünya’nın gezegen olarak şekillenmesi esnasında, Dünya ile birlikte gelmiştir/indirilmiştir. Ancak daha sonra yeryüzüne düşen meteorlar vasıtasıyla da Dünya’ya demir transferi/indirilmesi devam etmiştir. Kalpleri belki mucize görse inanmayacak kadar katılaşmış olanlar bazı kişiler tarafından, demirin yıldızların içinde oluştuğu kabul edilmekte, ancak demir ve demirle birlikte birçok elementin zaten Dünya’nın oluşumundaki toz ve gaz bulutunun içinde yer aldığı ifade edilerek, “demirin Dünya’ya indirilmesi”nden bahsedilemeyeceği iddia edilmektedir. Bu, onların önyargısından ve “indirme” sözcüğüne dar bir açıdan bakmalarından kaynaklanıyor. Henüz demirin yıldızlarda yaratıldığı ve oradan indirildiği keşfedilmemişken, demirin dünya ile birlikte indirilmiş olduğu hakikatinin Nursi’nin ifadeleri arasına gizlendiğini hayretle müşahede ediyoruz: “… Belki Hazine-i Kübrâdan o nimet‑i azîmeyi küre-i arz ile beraber indirdiğini ifade etmek için; yani, bu küre-i arz hânesine en lâzım şey demirdir ki, Hâlık-ı Zülcelâl, güya küre-i arzı güneşten ayırıp insanlar için indirdiği zaman, demiri de beraber inzâl etmiş (indirmiş) ve ekser ihtiyâc-ı beşer (insanların çoğu ihtiyacı) onunla temin edilmiştir…”
Herşeyin doğrusunu O bilir.
Dr. Naim Tatlıcı
(7777)
(7777)
Selamünaleyküm.
Mars büyüklüğündeki bir gezegenin dünyaya çarptığını ve kopan parçaların ayı oluşturduğunu bilim ispatladı.İşte bu çarpma sonucunda mizan indirildi.Çünkü dünyanın kütlesi değişti.Yani teraziler kalibre edildi.Dünyada 60k.g gösteren bir terazi kütlesinin küçüklüğü sebebiyle ay’da 10k.g gösterir.Kuranda evrenin yoktan yaratılması(big-bang), arının programlanması ve gökte dünyayı koruyan bir tavan olması gibi bilimle ilgili çok sayıda ayet var.Ama okullardaki din dersi kitaplarında bunları göremiyoruz.
Selamünaleyküm.
Hadid suresi 25. Ayette ,mizan ve demirin indirilmesi yazıyor.Bu da bize 4,5 milyar yıl önce dünyaya çarpan Theia adındaki gezegenin demirden oluştuğunu gösteriyor.Bu çarpışma çok hassas ölçülerde gerçekleşiyor.Çünkü gezegen ,dünyaya 45 derecelik bir açıyla çarpıyor.Eğer farklı açılardan çarpsa, iki gezegen de ya yok olacak, yada dünyadan ayın oluşması için yeterli parçalar kopmayacaktı.
Demirden oluşan gezegen ağırlığı sebebiyle ,batarak dünyanın demirden oluşan çekirdeğini oluşturdu.Dünyadaki yaşamı bu demir çekirdeğe borçluyuz.Çünkü ,dönerek dünyanın etrafında manyetik bir alan oluşturuyor.Bu da dünyayı ,güneşten gelen ve canlıların d.n.a’sına zarar veren zararlı ışınlardan koruyor.
Rahman suresi-7=Göğü yükseltti, mizanı koydu.
Bu ayette bize, 2 devirde mağma halinde gaz ve tozların sıkışması sonucunda ,güneşe yakın bir yörüngede yaratılan dünyanın, canlı yaşamı için uygun olan 150 milyon km.’lik bir mesafeye uzaklaştırıldığını gösteriyor.”Güneşi ve ayı hizmetinize verdi”ayeti ise ,yaşam için ayın da ,güneş kadar önemli olduğunu gösteriyor.Çünkü ,ayın çekim gücü sayesinde ,23,5 derece olan dünya ekseninin sapması önlenir.Böylece mevsimlerin oluşması sağlanır.
Selamünaleyküm.
Fussilet suresi 11. Ayet’te, ALLAH, atmosferi ve manyetik alanı yaratmak için hem buhar halindeki göğe, hem de yere emrediyor.Çünkü demirden oluşan çekirdek henüz dönmüyor.Atmosferi koruyan manyetik alanın(manyetosfer) oluşması için çekirdeğin dönmesi gerekiyor.Atmosferi 6 kat, manyetosferide 7. kat olarak yaratıyor.Mağma halindeki yer, yerin düzenlenmesi ve 7 gök katı toplam 8 devirde yaratılıyor.Ayetin yazdığı gibi her katın görevi var.Örneğin, iyonosfer radyo ve telsiz haberleşmesini sağlıyor.
Ayet’te, yer ve gök konuşarak , gönüllü olarak ALLAH’ın emrine uyduk, diyorlar.Cansız varlıklar nasıl konuşuyor?Fizik bilimi çift yarık deneyi ile cansız varlıklarda dahi bir bilinç olduğunu ispatladı.Işığı oluşturan foton tanecikleri dedetörlerle izlendiklerinde dalga özelliklerini bırakarak, tanecik özelliği gösteriyorlar.Dedektörler kaldırıldığında ise , izlenmediklerini bilerek tanecik özelliklerini bırakıyor ve dalga özelliği gösteriyorlar.